Tüm dünya sizin mi olsun?
Evet… Hakikaten günlerdir, haftalardır neredesiniz?
Ey medeni Avrupa, Amerika...
İnsanlık…
Sizden birinin burnu, azıcık kanamasın ama…
Ne çığlıklar koparırsınız hepimiz biliyoruz sizi.
Peki ya şimdi?
Geçmişten, tarihten değil; şu an şimdi, gözünüzün önünde bir insanlık kıyımı var!
Çocuklar, küçücük masum canlar dirhem dirhem ölüme mahkum ediliyor!
Görevleri sadece halkı ve dünyayı bilgilendirmek olan gazeteci, meslektaşlarımız ölüyor…
Hem de azar azar, yavaş yavaş…
Daha ne kadar görmeyecek, görmek istemeyecek, gözünüzün önündeki, burnunuzun dibindeki bu gerçeğe kör olacaksınız?
Duymamazlıktan gelecek, gerçeğin dışındaki başka yerlere algıyı/algınızı yönelteceksiniz?
Bir kerecik ama sadece bir kerecik bu yalın gerçeğe doğru açıdan, hakkaniyetli bakmayacak mısınız?
Çok iyi biliyoruz…
Kendinizi değil, bizi kandırmaya çalışıyorsunuz ama…
Tüm bunların ne anlama geldiğini görmemek, fark edememek için salak olmak lazım değil mi?
Siz kimin aklıyla dalga geçiyorsunuz?
Kimi kandırmaya çalışıyorsunuz?
Lakin nafile…
Beyhude…
Gerçekler, keskin bir bıçak gibi hepimizin burnunun dibinde duruyor!
Ne yaparsanız yapın, hangi açıdan bakarsanız bakın, bu kıyıma sessiz kalarak, insanlığa ihanet ediyor, vicdansızlığı gözler önüne seriyorsunuz…
Mesele sizin çıkarlarınız olunca hepiniz sus pus oluyor ve o sözde medeni profilinizden çıkıp, gerçek halinize aslınıza dönüyorsunuz!
Neyin peşindesiniz?
Tüm dünya sizin mi olsun?
Her şey, herkes ya sizden olsun ya da yok mu olsun?
Bunun peşindesiniz değil mi?
Peki diyelim ki oldu…
Sonra ne olacak? Hangi hedefe ulaşmış olacaksınız?
İnsanlığı yok etmiş mağlup, galipler mi olacaksınız?
Ne olacaksınız, hepimiz çok merak ediyoruz?
Siz de merak ediyor musunuz?
Ve…
Bu dünyanın, yaptıklarınızın yanınıza kar kalacağınızı mı sanıyorsunuz?
Göreceğiz ve siz de göreceksiniz ki bu dünya değil size kimseye daha önce kalmadı, bundan sonra da kalmayacak!
Hodri meydan…!!!