STK’LAR, STK’LAR, AH ŞU STK’LAR…
Cebrail Uyanık

STK’LAR, STK’LAR, AH ŞU STK’LAR…

Bu içerik 1847 kez okundu.

Bunca yıldır, basın emekçisi ve yöneticisi olmama rağmen şu STK’ların misyonlarını, vizyonlarını, işlevini dahası esasen ne işle iştigal etiklerini ben de herkes gibi bir türlü anlayamadım(Sadece birkaçı hariç).

Anlayan varsa da beri gelsin!

Anlatsın, anlasınlar da hem biz, hem de insanlar öğrensin artık be kardeşim!

Neden kuruldunuz?

Bir tüzüğünüz bir programınız, elle tutulur kaç tane projeniz var?

Yok, eğer insanların gözünden kendinizi görmek istiyorsanız, sırf bir yerlerde görünmek, birilerini ziyaret etmek, iade-i ziyaretleri kabul etmek… Çay içip, çerez yiyip, lak lak yapmaktan başka ne yaparsınız…?

Soruyorum sadece ne yapıyorsunuz?

Yav sahi cidden soruyorum haaa… Ne iş yaparsanız?

Yediğinizi bilip görüyoruz da şu konuştuklarınızı da bir işte icraatta ya da sahada görelim.

Tabi varsa…

Ama yooook…

Ziyaretlerde ‘’Filan yerin, filan sorununu konuştuk da üzerinde istişarelerde bulunduk da…’’

‘’De, Da’lar’’ lakin, sonuç elde var sıfır!

Boş muhabbetler...

Yani bu manzaralarla ve karelerle karşılaştıkça, insanların sizin hakkınızda ne düşünmesini bekliyorsunuz?

Ne kadar komik ve aslında tiyatro gibi bir şeyler çevirdiğiniz anlaşılmıyor mu sanıyorsunuz?

Komiksiniz hem de çok…

İcraatsızsınız!

Tek amacınız, dernekler başkanlığından aldığınız bir dosya ile o andan itibaren şöyle Jan janlı isimlerle kurduğunuz STK’nın başkanı ve yöneticisi olarak nitelendirilmek.

Sadece etiket ama sonu da bizim deyimimizle maalesef hep hetiket… :)

Başkanmış…  Neyin başkanıysa… Direklerin mi, kolonların mı yoksa çin pazarlarında satılan üç kuruşluk çatal bıçak setinin mi başkanı, vallahi aklımız sırrımız ermedi gitti (se kase me nave ĞODE).

Ne başkanlıkmış beeee…

Öyle başkanlıklar yapıyorsunuz ki tarih sizi kusura bakmayın ama isterseniz de bakın, lütfen bu seferlik çok rica ediyorum bakın, inancınız olsun ki sizi hep bu dalgayla anacak!

O afili takım elbiseleriniz, bazen altınıza kaynağı nerden geldiği belli olmayan arabalar ve hep o fotoğraf karelerindeki pişkin sırıtmanız var ya…

’Ben hiçbir şey yapmadım, yapmıyorum ve de asla yapmayacağım’’ dan öte hiçbir anlam ifade etmedi, etmeyecek!

Ve IQ’sü en düşük insanlar bile maalesef sizdeki bu anlamsızlığı, bu cevhersizliği hiç zorlanmadan anlayacak.

Sırf protokolde oturacak küçücük bir tabureniz olsun diye yırtınıp duracaksınız ama elle tutulur hiçbir yanınız olmayacak.

Hem bu sadece bu memleketin sorunu da değil!

Diğer şehirlerdeki haber ve köşelere baktığımız zaman da herkesin STK’lar konusunda aynı dertten mustarip olduğunu ve taşlamalar yaptığını görüyoruz.

Ne kadar boş ve sonu hiçbir şeye varmayan meşgalelerle uğraşmayı seviyorsunuz.

Aslında kimseyi değil, sadece kendinizi kandırıyorsunuz, canım kardeşlerim ve bir daha elinize geçmeyecek o zamanları da boşuna çarçur ediyorsunuz…

Bunu yaparken de maalesef bizi, basın mensuplarını da alet ediyor ve sizin her seferinde o çay kahveleri içerken, çerez ve çikolataları yerken ki resimlerinize, bize hep aynı cümleleri yazdırmak zorunda bırakıyorsunuz.

Ziyaret ve iadeyi ziyaret… Oh ne güzel ticaret…

(Belki de inanamayacaksınız ama… Bu makalede ki kişi ve karakterler, maalesef ki tamamen gerçek ürünüdür.

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
"MERCEK-22" OPERASYONU: 1790 SİLAH ELE GEÇİRİLDİ
YURTDIŞI ÇIKIŞ HARCI HAKKINDA DUYURU
YURTDIŞI ÇIKIŞ HARCI HAKKINDA DUYURU