Artan fiyatlar karşısında en kırılgan memleket olan Batman, en küçük bir kıpırdamada herkesten önce pahallılığa yeniliyor.
Yenik düşüyor…
Hem artık o kadar kronikleşti ki bazı sorunlar, artık çok doğal geliyor.
Bir yemek yiyorsunuz, bir tatlı alıyorsunuz güç bela…
Paraya kırk yılda bir kıyıyorsunuz belki ama… Hem çıkan hesap artık hiç de küçük değil ancak nedense porsiyonlarsa küçücük…
Doyabilene aşk olsun!
Yediğin şeyin tadını alabilene helal olsun!
Yani artık paraya kıyıp da bir şeylerin tadına varabilmek de hayal!
Yani hakikaten artık rüyamızda görürüz. Belki rüyamızda doyarız.
Ne oluyor, nasıl buralara geldi akıl sır ermiyor. Mantık almıyor.
Kiraları ev fiyatlarını konuşacak hal bile kalmadı!
Evin yoksa ve şu memlekette kiralık ev arıyorsan yandığının resmidir!
Zira ev almak bir yana kiralamak dahi lüks…
Zengin işi…
Hatta geçmişte ücra diye beğenmediğimiz yerler dahi ateş pahası…
Dahası bulunmuyor ki!
Ve dışarıdan gelenlerin dilindeyse tek bir soru…
Batman’a bu pahallılık nereden geliyor?
Peki ya dükkan kiralarına ne demeli?
Aylarca boş kalan dükkanlara bakıyorsunuz kiralar, metropolle yarışıyor!
25-30 bin’li rakamlar o kadar basit çıkıyor ki ağızlardan sanki sakız parası…
Beleş…
Millet sorduğunda dili yanıyor!
Dünyaya küsüyor…
Peki kimsenin umurunda mı?
Hadi bütün bunları bir kenarda tutup düşünelim…
Yarın öbür gün büyük şehir olduk, diyelim…
Daha da gelişip metropol olduk!
O zaman Batman’da kim yaşayabilir?
Kimse kusura bakmasın ama… Yaşasa yaşasa ancak Bill Gates’le Elon Musk yaşayabilir.
Bence hazır Türkiye’ye gelip gitmişken, Batman’a da gelip şu Gültepe’den onlar da üçer beşer bu(şimdilik) sudan ucuz dairelerden, dükkanlardan alsın.
Hem Petrol City de açılmışken…
Sonra demedi demesinler…
İşte konuşunca sonra da bizi eleştiriyorlar!
Neden mi? Eh işte… Doğru söyleyenleri dokuz köyden kovarlar ya…
Şimdilik kalın sağlıcakla!
Tabi kalabiliyorsanız bu şehrin kendine has pahallılığıyla…