Zamanı, tarihi artık büyük oranda belli olan seçim sathına girmiş olmamıza rağmen eski seçimlerdeki gibi olması gereken koşturmaca, heyecan yok gibi…
Hal böyle olunca da ‘’Nerede o eski seçimler’’ diyesi geliyor insanın.
Gerçi, bazı partilerde hareketlenmeler de yok değil!
Örneğin, Uzman Eğitimci İş insanı Cuma Dişikırık AK Parti’den Milletvekilliği için aday adaylığını açıklarken, İYİ Parti Batman İl Başkanı Kısmet Çelik görevi devrederek milletvekilliği aday adaylığı için hazırlık yapmaya başladı…
Diğer bazı partilerde de irili ufaklı hareketlenmeler var.
Ancak sanki geçmiş dönemlerin o hummalı koşuşturmacası yok gibi…
Zira seçime uzun bir süre de kalmadı.
Hem bu hareketsizlik ve ağırlık sadece yerel teşkilatların özelinde değil.
Genel siyasi duruma baktığımız zaman da birçok şeyin ağırdan alındığına zaten hepimiz şahit oluyoruz.
İsimler var fakat netleşen bir şey yok.
İşte bu muğlaklık yerel siyasete de sirayet etmiş gibi görünüyor, şimdilik.
İsimler havada uçuşuyor ancak sadece havada kalıyor.
Afaki söylemlerin dışında, fısıldaşmaların dışında en ufak, somuta yakın bir gösterge yok.
Bu da aslında birçok partinin vekil seçmede değişik yöntemler uygulayacağı hissi uyandırıyor.
Ha tabi eski seçimlerde olduğu gibi kendini bilinçli fısıltılarla ön plana çıkartmaya çalışanlar var ama onların çabaları da havanda su dövmeye benziyor.
Yerelde oluşturulacak fısıltılarla seslerinin partilerin genel merkezlerine kadar ulaşmasını istiyorlar lakin…
Bu işlerin böyle altı dolu olmayan fısıltılarla olmayacağını en sıradan vatandaş bile biliyor.
Bilmesine de…
Anlamadığımız nokta şu ki yönetime veya vekilliğe vs. talip olmak isteyen bu kişilerin bu ucuz hamlelerle kendilerine siyasi alan açmaya çalışmaları çok basit kalıyor.
Naçizane tavsiyemiz bu yollara başvurmamaları…
Çünkü bu yolla yapmaya çalıştıkları şeyle aslında hedeflerinden daha da uzaklaşıyorlar.
Sanki patilerin genel merkezleri, kimin ne olduğunu bilmiyor mu?
Genel merkezlerde hiç konuşulmayan isimler, çıkıp da sanki liste başıylaymış gibi kendilerini insanlara ısmarlama bir şekilde övdürüyorlar.
Oysa partilerin genel merkezleri bunları da duyuyor ve biliyor.
Yani ezcümle, ne parti genel merkezleri ne de vatandaş bu ucuz numaraları yutmuyor.
Ancak bir hayal dünyasında yüzenler, kendilerini kendi hayallerine, söylettirdiklerine, öyle bir kapılıyorlar ki…
En nihayetinde o hayallerde kendileri de kayboluyor!
Böyle ne siyaset olur ne de aday olunur.
İçinde hangi partiden olursa olsun, aday adayı olmayı düşünenlere naçizane duyurulur!
İşte bu tür konuşmalardan öteye geçmeyen bir seçim atmosferi süreci içerisindeyiz.
Ve siyasette de 24 saat çok uzun bir süre olduğu için hiçbir şeyi önceden kestirmek mümkün gibi görünmüyor.
Durum böyle olunca da bize de söyleyecek pek bir şey kalmıyor şimdilik.
Yalnız tek temennimiz…
Seçimlerin hepimiz için hayırlısı ile neticelenip, gelip geçmesi…
Hepsi bu…