(Bu yazıyı okumadan kesinlikle Batman’ı tanıyorum demeyin…)
Şu güzel Batman’ımız hiç bu kadar kusursuz, hiç bu kadar yaşanılası olmuş muydu?
İnsan arıyor tarıyor amma… Zerre de kusur bulamıyor, arkadaş!
Yapılan doğrular, güzellikler, iyilikler…
Aman Allah’ım!
Bir şehirde yaşayanlar daha ne ister ki?
İsteyecek hiçbir şey bırakmadınız ki bize!
Ve sonsuz teşekkürler hepinize!
Düşünün…
İşsizlikte sıfır numarayız. Evet, evet sondan veya alttan değil, direk sıfır’cık!
Kiralar, faturalar sudan ucuz…
Sabah akşam bütün elektrikli cihazlar yakılmasına rağmen nerdeyse fatura gelmiyor.
Doğalgaz deseniz sanki fatura göndermeyi unutuyorlar, sağolasıcalar…
Yollar kaymak gibi… Bal dök yala…
O kadar araç olmasına rağmen ya Rabbi küçücük de olsa bir park sorunu olmaz mı ki memlekette?
Markete girip 100 (yüz) liraya neredeyse marketin yarısını almak, alabilmek hangi şehrin sakinlerine nasip olur ki?
Mesela o kadar çok fazla ev var ki bu memlekette kiracılar hangi evde oturalım diye, şaşırıp kalıyorlar!
Hepsi de ya boğaz ya deniz hiçbir şey olmasa bile en azından çay ya da baraj görmüyor mu?
Daha ne olsun?
Daha ne istiyorsunuz, arkadaş?
Hele bu çalışkan, şu anlayışlı, bürokrat ve yöneticilere ne demeli?
Hele hele… Sırf yerel basın ayakta kalsın diye gövdenizi siper etmeniz, işi neredeyse ekmeğinizi bölüştürmeye kadar getirmeniz…
He heyt ki ne heytt..!
Hooo…oooo… hohhhooooovvvv …
Sizi gidi zerre kadar makam mevki gözleri görmeden sadece vatan millet aşkıyla Hak için çalışan çalışkanlar güruhu…
Bütün bürokrat ve yöneticiler halkın ağzının içine bakıyor sırf bir şey istesin, bir talepte bulunsun diye…
Ama nerede?
Zerre soruncuk bırakmadınız ki şu Batman’da beyler?
Tuttuğunuz ne olmasın ki!
Maşallah Allah’ıma hepiniz, birer elmas yakut, zümrüt parçasısınız!
Bu insanlar nasıl hakkınızı ödesin şimdi size (ya da siz onların..?)
Standartlarımızı Norveç’in İsviçre’nin çok üstüne çıkarmadınız mı?
Bu küçücük, yenicik şehri ortasında üstünden metrolar, uçan arabalar geçen bir galaksi şehri, bir ultra metropol yapmadınız mı?
Ve bu şehrin tam ortasına…
Daha neler neler..?
İşte böyle!
Daha ne olsun ki?
Böyle olmasını çok isterdiniz değil mi? Lakin maalesef…
Ancak yine de bazıları ısrarla siz aynen böyle görün demeye getiriyorlar ya...
Ne diyeyim… Sadece gülüyorum…
Bence siz de öyle yapın ve külliyen ‘boş verin gitsin!’
Tıpkı onların her şeyi ama her bir şeyi boş verdikleri gibi…
( Dikkat bu yazıdaki şehir, kurum ve kişiler hiç olmadığı kadar tamamen hayal ürünüdür! )