“Tarihe not düşelim yeni bir insanlık katliamı işlendi.
Dünyanın var oluşundan bu yana süre gelen savaşlar 21. Yüzyılda hala devam etmekte. İnsanlığın en büyük suçu insan ırkını yok etmektir. Geçtiğimiz günlerde İsrail Hamas arasında tekrarlanan savaş birçok masum insanın hayatını kaybetmesine neden olurken, dün gece İsrail tarafından Gazze’nin merkezinde bulunan el-Ehli Baptist Hastanesi’ne hava saldırısı düzenledi. Sivil halkın İsrail saldırılarından kaçıp sığındığı hastanede yüzlerce çocuk, kadın, sivil halk hayatını kaybetti. Yıllardır süren Filistin İsrail savaşının bedelini çocuklar, kadınlar ve masum halk ödüyor. İsrail uzaktan kumandalı kodlara basarak canileşmiş vicdanını bir kez daha ortaya koydu…
“Bir masaya oturup konuşmayı, iletişim kurmayı, barışmayı bilmeyenler savaşmayı daha kolay bulur.”
Kavimler boyu insanlık en çok kendi ırkına kanlı savaşlar bırakmayı sevdi.
Kadınların, çocukların bombalara hedef olma eylemine göz yummak nasıl bir insanlık kabullenişidir?
Yapılan ahlak dışı katliama sessiz kalınmamalı… Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler, İnsan Hakları Konseyi benzeri tüm kurum ve kurumlar medet ummak şiddetli bir fırtınada sönmüş mumun kendiliğinden yanmasını beklemek gibidir. Dünyayı tümüyle benimseyen, tümüyle vicdani, ahlaki, merhametli sadece bir kesime hitap eden değil de insanlığın hak ve hukukunu tümden düşünen beyinlerin ve yüreklerin var olması gerekmektedir.
İsrail geçmişten geleceğe yakmanın yıkmanın yok etmeye yönelik bir ruh yapısına ait olmakta ve masumları katletmek ten haz duyan bir yapıda. Kabullenmediğim bir diğer konu ise aralarında Nobel barış ödülü almış büyükleri olan bir devletin masum insanların ölümünü katletmesini nasıl göz yumabildiğidir.
Savaşın bedelini masum halk ödüyor geride kalanların ve yaralıların sığındığı bir hastaneyi hedef almak soykırım yapmaktır. Bizler sadece gördüklerimizi, duyduklarımızı bilebiliyoruz, ya görünmeyen duyulmayan yanlarını kim gösterecek bize yıllardır bitmeyen savaş ve kaybeden, vahşice öldürülen, yenilen, katliamlara uğrayan, onurlarına tecavüz edilen masum insanlar.
Çocukları ve kadınları hedef almak vahşettir. Yıllar önce Toronto Üniversitesinden gönüllü olarak Gazze’ye giden iki doktorun bizzat yaşayıp, gördüklerini anlatan bir kitaptan aktarıyorum:
“Savaşın devam ettiği her gün, daha fazla çocuğun hayatı harap oldu. Ya hayatlarını, ya kollarını ve bacaklarını ya da ana babalarını kaybettiler.
Bunlar neden oluyor? İsrailliler neden savunmasız Filistinleri katlediyor?
Savaş alanında yatan ölünün kanı sadece toprağı lekelemez aynı zamanda uzaktan kumanda kolu ve o uzaktan kumandayı kullanan ele de sıçrar.
Hiçbir savaş hukukunda hastaneleri hedef almak yoktur İsrail canavarlaşmış kibrini kadınlar ve çocuklar üzerinde uygularken, karşısında savunmasız halkın ahlak dışı yok oluşuna sevinç çığlıkları atıyor. İsrail vahşice katletmesi ulusal hukuka aykırı hiçbir ideolojide kabul görülmez bir zulümdür.
Şükran DEMİRHAN