Adımlarımın beni götürebildiği yere kadar yürüyorum, yürüyeceğim... Düştüm dizlerim kanadı, taşlar düştü yoluma, kasırgalar koptu, en çetin kışlara denk geldim… Karanlık gecelerde yönümü bulamadığım zamanlarımda oldu.
Mecalsiz kaldım çoğu zaman. Yola kiminle başladıysam çoğu beni yarı yolda bıraktı. Sırtımdan bıçak darbeleri ile devam ettim… Sonuçta herkes kendine yakışanı yaparmış. Hiç olmaz dediğim, arkamı yasladığım insanlar beni düşürdü.
Hayata herkesten her şeyi bekleyeceksin.
Kelimesini sindire sindire anladım.
Hayat bu ya ne ekersen onu biçersin misali yolda kalanlar hep onlar oldu... Canımı yakanın misli ile canının yandığına şahit oldum, ilahi adaletin tecelli ettiği noktaya gözlerimle şahit oldum.
Hiç şaşmayan bir tecelliye denk geldiğim anlar bana daha çok herkese eyvallah demem gerektiğini hatırlattı.
“Kimi yüreğindeki bahçeyi güllerle bezer kimi kuru dallarla.”
Bahçemi rengârenk güllerle bezedim gelen herkese vereceğim güllerim oldu.
“ Sen her daim gönül kapını açık tut gelmek isteyen gelsin ister gönül tahtına kurulsun ister gönlünün tahtını kırıp çıkıp gitsin.”
Hayat bana çok iyi öğretti ki kırdığın kuru bir dalın hesabı bile yanına kar kalmayacak olmasıdır. Kuru dalın hesabı varsa gönül hesabı daha ağrı vericidir...
Hem bu âlemde hem öbür âlemde hesaba tutulup, iyi ve kötü anlamda karşılığını bulmak olduğudur.
İnsanın yaptıklarının karşılığıyla muhakkak karşılaştığını gördükten sonra daha çok iyi bir birey olmak için çabalıyorum…
Kimin ne yaptığı; bana nasıl davrandığı umurumda değil bazılarına ya acıyorum ya da takdir ediyorum… Elimden geldikçe bir şeyleri düzeltmeye çabalıyor kötü duyguların üzerine iyilik tohumları serpiyorum belki tozlarından hayat bulurlar diye.
Karşımdaki ne olursa olsun bunun için uğraş verip vermemesine çok bakmıyorum,
Tebessüm ediyorum sadece… Çünkü cidden ben bazı insanların hiç düzelmeyeceğine de emin oluyorum… Bir insan her insanın yüreğinde bir güzellik vardır ümidiyle, onlarca defa denediği halde yanılıyorsa o insanın iyileşmeyeceğini gördükten sonra o insanda düzeltebileceğim bir şey kaldığını anlıyorum.
Meğerse kötülük hiçbir ilacın iyileştiremediği bir hastalıkmış bunu defalarca deneyimleyerek anladım. Yıllar önce bir bilge bana bu konuda şöyle demişti;
-Kızım, kalpleri kötülükle körelmiş insanlar ne iyilikten anlar ne sevgiden ne de insanlıktan diye.
Ne olursa olsun sen iyi ol, iyi olmak her anda ve her koşulda en iyi durumdur.
Ben tanıdığım her insana en insanca duygularla yaklaşıyorum, devamını onların bana vereceği değer belirliyor. Takibi her konuda iyiliği seçersiniz lakin iyi olanların yeri her zaman başkadır çünkü size zahmet çıkaracak bir yanı olmaz onların zaten düzgün kişilikleriyle iyiliğin yolunu seçmişlerdir.
Karşımdaki her bireye;
‘’Ben insanım senden de sadece bunu bekliyorum’’ niyetiyle yaklaştım çoğunda yanıldım herkes insan suretinde yaratılıyormuş maalesef insan vasfına layık olamıyormuş insanları tanıya tanıya anladım.
Mail ;demirhansukran12@gmail.com
Instagram: @skrnd_official