Bir her zaman insanız, insanlara konuşuyor gün içinde onlara insana rastlıyor birkaçı ile dost çoğunluğuyla da uzak duruyoruz. Kendimizi kandırmayalım!
Çünkü hepimiz bir güven problemi yaşıyoruz.
O kadar haklıyız ki; güvenmek yerine güvenmek ten çekiniyoruz.
En zoru da ne biliyor musunuz?
Bunu biz insanlar birbirimize yapıyoruz. Biz bu evrendeki tüm varlıklardan güvensizliği sadece insanlardan öğrendik, dünyada tüm ırkların en üstünü kabul edilen insanlardan...
Daha ilk damla kan yere düştüğünden bu yana Habil’ in kardeşi Kabil’i katlettiği günden bu yana, insanoğlunun kardeşim dediğini bile öldürebildiğini öğrendiğimiz günden bu yana güvenmemeyi öğrendik. İnsanca yaklaştık kaybettik.
İyi oldukça yargılandık, iyi işler başardıkça çekilemez olduk...
Çoğumuz yarı yolda bıraktı umutlarını, hayatlarını az bir kesimimiz ise her olumsuzluğa rağmen devam etti yolun sonuna kadar ve devam ediyor.
Demem o ki dostlar...
Güvensizlik hepinizin hayatında var.
-Hz. Ebubekir (R.A)
“Panzehire güvenilerek, zehir içilmez.”
Yani diyor ki;
sonunu kestiremediğin, yüreğinle kabullenemediğin, sana iyi gelmeyen, sana uymayan bir yola çıkmak o yolda kalmaktır.
Bir üstad demiş ki;
İki günde tanıdığınız insanlara, nasıl güvenebiliyorsunuz?
Ben bunca yıldır kendimle yaşıyorum, kendime bile hala güvenemiyorum.”
Güvenme konusuna ne kadar hassasiyetle yaklaşmamız gerektiğini belirtiyor aslında.
Güvenmek, bizim kendi iç âlemimizden kaynaklı çünkü bazen karşımızdaki her şeyi kendi yüreğimizle eş değer hale getiririz. Kendimiz gibi bakar, kendimiz gibi olduğunu zannederiz.
Maalesef en büyük züllümü burada biz kendimize ediyoruz.
Güveniyoruz ve güvensizlikle karşılaşıyoruz gün geçtikçe güvenmez bir kişiliğe bürünüyoruz ve bu konuda çok haklıyız güvenemiyoruz çünkü güvendikçe yara alıyor, güvendikçe yolda kalıyoruz.
Şükran DEMİRHAN
Mail: demirhansukran12@gmail.com
Instagram: @skrnd_official