BATMAN'DAN MARDİN'E
Osman BİLGİN

BATMAN'DAN MARDİN'E

Bu içerik 6318 kez okundu.

Hayatımın en zor gününü yaşadım. Sabah namazından sonra uyumadım ve soğuğa aldırış etmeden Mardin’i gezmek istedim. Otobüsün kalkacağı yer evime yakın mesafedeydi ama o soğukta yakın mesafeyi yürüyerek tamamlayacak bir babayiğit tanımıyorum. Minibüse atladım ve servis noktasına doğru hareket ettim. Yaklaşık bir saat boyunca aracı bekledik. Şubat soğuğu diye edebiyat yapanlar ne kadar haklıymışlar o gün anladım. Şubatın rüzgârı rotasızdı, acımasızdı.

Otobüs nihayet geldi. Yola koyulduk. Diyarbakır yolundan gitmeyi tercih etmişti şoför. Beni Mardin’de karşılayacak olan arkadaşım, otobüs içerisinde anormal olaylar ile karşılaşabileceğimi söylemişti. Herhangi bir olumsuzluk yaşamadım. Diyarbakır yol ayrımına varıp Çınar ilçesine doğru hareket halindeyken, etrafı seyredip kendimi muhasebeye çektim. Çok farklıydı. Daha önce hiçbir yolculuğumda böyle bir duygu yaşamamıştım. Muhakkak her yolculuğun insana kazandırdığı zenginlikler olabiliyor.

Mardin, Türkiye açısından önemli bir konuma sahip. Şehre adımınızı atar atmaz büyük bir zenginlik içerisinde olduğunuzun farkına varıyorsunuz.                                                                                               

Mezopotamya Ovasını seyretmeye koyulduk arkadaşımla. Uçsuz bucaksız bir yer gibi. Adeta bir masalın içindeymişsiniz gibi his vardı. Bir açık hava müzesiydi Mezopotamya Ovası.

Mardin ikiye bölünmüş. Eski Mardin ve Yukarı Mardin.                                                                                           

Ama bu bölünmüşlük asla dinleri ve ırkları konu almamış. Kürtler, Araplar, Süryaniler, Hristiyanlar, Ermeniler, Müslümanlar ve daha nicelerinin yaşadığı, asla ayrımın olmadığı bir yerdir Mardin.

Mardin Kalesine doğru yol almaya başladık. Kalenin eteklerinde kesme taşlar ile yapılmış basamaklar vardı. O basamakların dili olsa, geçtiğimiz yerlerden kimin geçtiğini söylese, bastığımız kaldırım taşını kimin oraya yerleştirdiğini söylese…                                                                                                                                   Mezopotamya Ovasından Mardin Kalesine bakmaya çalıştığınız zaman gündüzü seyranlık gecesi ise gerdanlık Mardin oluyormuş. Masalların şehri, kutsal şehir Mardin!

Biz Eski Mardin’i geziyoruz. Burada yıllara savaş okuyan taşlar var. Bu taşlar Aşağı Mardin’de bulunan beton yığınları ile savaşıyor. Bu savaşa gözlerimizle tanık olduk. Dar sokaklardan geçtik. Her sokakta mükemmel detaylar gördük. Mimarisi zengin bir masal şehrindeydik. Zarafet gönlümüze işliyordu.

Zinciriye Medresesini gezdik. Asıl zarafet ordaydı. Harika detaylar barındırıyordu kendi içinde. Hemen sonrasında ise üst tarafına çıktık. Şehir adeta ayaklarımızın altında gibiydi. Kalenin hemen eteklerindeydik. Kaleye çıkamayacağımızı söyledi arkadaşım. Aslında bütün masal orada başlayacaktı. Umarım kitabın sayfası yeniden açılır ve bizimde ziyaret etme imkânımız olur. Bulunduğumuz yerde oturup şehri seyre koyulmamızı istedi arkadaşım. Ne yazık ben oturamadım, arkadaşım oturdu. Hafif aşağı bakınca baş dönmesi derken riske giremedim.

Ahşap üzerine sanatını konuşturan Selim Amca ile tanışma fırsatı buldum. Dışarıdaki hava Selim Amcanın dükkânının içindeki havanın yanında hiçbir şeydi. Muhabbeti baya sıcaktı. İçeride vücudumuzu ısıtacak bir nesne olmasa bile muhabbet vardı. Mardin’e yolunuz düşerse Selim Amca deyin hemen gösterirler ve ziyaret edin onu.

Akşam vakti oldu. Batman’a dönmeye hazırlandım. Gel gör ki Batman’a direkt otobüs yok. Midyat aktarmalı Batman yapmam gerekiyordu. Midyat’a sağ salim ulaştım ama Batman işi sıkıntıdaydı. Irak sınırından gelecek olan otobüsleri beklemem gerektiği söylendi. Dayanamadım. Çünkü gece geç saatlerde geçiyormuş. Otostop çekmeye başladım. Araçların plakasına göre elimi sallıyordum. 72 plakalı araçlardan kimse durmadı. Uzaktan kestiremediğim bir şekilde büyük bir araç yaklaştığını gördüm. Diyarbakır’a doğru seyahat eden bir otobüstü. Teslimiyeti elden bırakmayanı Allah da yolda bırakmazmış. Kutsal Şehir Mardin’den Mezopotamya’nın İncisi Batman’a vardım. Bu yolculuğu benimle birlikte yaptığın için sana da teşekkür ederim sevgili okur.

Kal sağlıcakla!

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
"MERCEK-22" OPERASYONU: 1790 SİLAH ELE GEÇİRİLDİ
YURTDIŞI ÇIKIŞ HARCI HAKKINDA DUYURU
YURTDIŞI ÇIKIŞ HARCI HAKKINDA DUYURU