Mübarek ramazan ayı, çok şerefli bir aydır.
Bu ayda yapılan nafile ibadetler diğer ayların farzı değerindedir. Sadaka, nafile namazlar, zikir, oruç gibi ibadetler çok önemlidir.
Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu:
Aziz ve celîl olan Allah "İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükâfatını da ben vereceğim" buyurmuştur.
Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da çatarsa: ‘Ben oruçluyum’ desin.
Muhammed’in canı kudret elinde olan Allah’'a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir.
Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır: Birisi, iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır." (Buhârî, Savm 9; Müslim, Sıyâm 163)
İslâm’ın beş temel şartından biri olan oruç, bedensel ve rûhsal açıdan önemi, “Oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız” [2] hadîs-i şerîfiyle açıklanmıştır.
Oruç, hem bedensel hem ruhsal bir arınmadır. Bir nefis terbiyesi olan oruç, Allah'a kulluk bilincinin en yakın derecesidir. Çünkü oruç, kulun iradesinin sabırla olan tefekkürüdür.
Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdu;
“Oruç tutanın uykusu ibadet, susması tesbih, ameli kabul ve duası müstecab olur
Ramazan’dan sonra Şevval ayında altı gün oruç tutmak müstehaptır. Hz. Peygamber (S.A.V), “Kim Ramazan orucunu tutar ve ona Şevval ayından altı gün ilave ederse, sanki yılın bütününde oruç tutmuş gibi olur.” (Müslim, Sıyâm, 204; Tirmizî, Savm, 53; Ebû Dâvûd, Savm, 59) buyurmuştur. Bu oruç peş peşe tutulabileceği gibi ara vererekte tutulabilir.
Ramazanı şerif ayı, kısıtlı bir zaman dilimidir. Bu durumda Allah 'ın rızasını gözeterek ibadetlere yoğunlaşmak gerekir. Zira insana kalan tek miras âmeldir.
Allah'ın mağfireti hidayeti cümlemizin üzerine olsun.
Bu mübarek ayda yapacağımız bütün ibadetlerimizi kabul buyursun.
Biz acizis Allah ım !
Bu yüzden amelimizle değil, merhametinle tecelli buyur.
Allah yar ve yardımcınız olsun hayırlı ramazanlar Selam ve Dua ile...
