Maç öncesi ve sonrasında yaşananları dile getirmek istiyorum ama ne yazık ki bu maçta o kadar korku senaryosu yazıldı ve çizildi ki belki de oynanacak futbolun önüne geçti.
Sezonun ilk yarısında deplasmanda oynanan Elazığspor maçının ardından yapılanları taraftarlarımız unutmadığı gibi rakip takımın sözde taraftarları malum kişiler tarafından sosyal medya üzerinden yapılan algılar ve söylemlerden her kesimin etkilendiğini söylemekte fayda var..
Ne ekersen onu biçersin demişler atalarımız.
Neyse konuyu dağıtmadan maça gelelim... Üç önemli eksik yüzünden sahaya ideal on biriyle çıkamayan Petrolsporda onların yerine oynayan futbolcular ne yazık bende bir hayal kırıklığı ve şampiyonluğa oynayacak bir takımda yer almalarında çok şaşırdım...
Hele yeni transferler adeta bir hayal kırıklığı...
Arkadaş maçın ilk yarısında doğru dürüst organize olmayan, pas alış verişinde bocalayan heyecan yapan bir ekip izledik..
Üçüncü bölgeye top taşıyamadık. Bloklar arasında yardımlaşma hiç yoktu.
Hele hatlar arasındaki koordinasyon kopukluğuna inanamadım.
Bekler ve açıklar arasındaki mesafe yüzünden rakip takım sahada bizden daha iyi ayağa pas yaparak skora gitmeyi düşündü.
Ayağımıza aldığımız her topu uzun kullanmanın anlamı ne?
İlk yarı boyunca ne bir orta, ne bir organizemiz oldu.
Bu maçta hocanın nasıl bir düşünceyle sahaya takımı sunduğunu merak ediyorum.
Son iki hafta da takımda belli bir düşüş ve kayıplar var.
Böylesi zorlu maçlarda orta sahada diri ve tecrübeli futbolculara ihtiyaç var. Bu maçta hocanın Nurettin ile neden başlamadığını merak ediyorum. Hüseyin ve Muzaffer bu maçta aktif oyuna hiç katkıda bulunmadılar. Halil ve Uğurcan ise beklentilerden çok uzak bir tablo sergilediler.
Kendi evinde ve on beş bin taraftarının önünde oynayan bir takımın daha cesur ve cesaretli oynaması lazım. Bu kadar güzel bir havada maçın içinde bir türlü yer edinemedik.
Maçın ikinci yarsında yapılan hamleler ile oyuna ortak olmaya ve pozisyonlara girmeye başladık..
Taraftar desteğinin muhteşemliği ile bütünleşen Petrolspor aradığı golü uzatmalarda bulması adeta şampiyonluk yolunda gelecek haftalar için bir ışık olacaktır..
Ama son iki haftada oynanan ve kaybedilen puanların baş sorumlusu bana göre Mesut hocadır. Takım içindeki organize ve varyasyonlarda ve atak futbolunda gerileme yaşıyoruz. Sezon başından bu yana bir şampiyon gibi oynadığımız bir maçımız yok gibi.
Şampiyonluğa inanmış ve kenetlenmiş bir memleketin takımı onlar gibi inanmalı ve oynamalı hatta oynatılmalıdır.
Son olarak’ta maçtan sonra Elazığsporlu sporcunun yaptığı tahriklere inşallah hak edilen ceza verilecektir.
Futbolda siyasetin yeri yoktur ve olmamalıdır.
Maç boyunca hiç susmayan vefakar ve cefakâr taraftarlarımıza canı gönülden teşekkürler...
Toprağa düşene kadar Petrolsporluyuz.
Şampiyon olmak isteyen bir takımın takviyeleri daha kaliteli olmalıydı.
Bana göre maçta alınan 1 puan mucize gibi...